BAĞIMSIZ MEKÂNLAR KURMA – Süreyyya Evren
Mekânlara ihtiyaç var her yerde. Açık, dönüştürülebilir ve dönüştürebilen mekanlara. Biraraya gelme, tabandan eyleme, yatay ilişkiler kurma yerlerine ihtiyaç var.
Squatlar (işgal evleri) bu yolda denemeler olagelmiştir. Bazen dönüştürücü işlevinden uzaklaşır işgal edilmiş mekânlar, bazen de çok etkili olur. Bizim siyasi kültürümüzde mekânların bu şekilde işgal edilip kültür merkezlerine dönüştürülmesine pek rastlayamıyo-ruz. Çeşitli sebepleri olabilir bunun. Squatla-rın gerçekleştirildiği yerlerdeki kimi yasal ve sosyal açıklıklar squatlarla dolduruluyor diyebilirsiniz. Ama öte yandan siyaset yapma biçimleri arasındaki bir fark da olabilir sözet-tiğimiz. Örneğin Doris Lessing’in Terörist adlı romanını okumuş pek çok kişiden Lessing’in hikayesindeki squat-siyaset ilişkisinin detaylarıyla karşılaştıkça nasıl şaşırdıklarını işit-miştim. Bu nedenle, kitabı kendi derdinden çok yansıttığı arkaplanın farklılığıyla buralarda anıyoruz galiba.
Taze bir squat deneyiminden geliyorum bu konuya. Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da yeni yaşamaya başlamış bir squat: Rog. Rog, eski Yugoslavya’nın ulusal bisiklet fabrikasıy-mış. Dağılmadan sonra işlevini kaybeden fabrika kapanmış ve terkedilmiş. Küçük Ljubljana şehrinin göbeğinde kocaman bir fabrika. 7000 metrekare olduğu söyleniyor. Büyüklük açısından bana çarpıcı gelen her bir katının tek başına verdiği bitimsizlik hissiydi, kolonsuz duvar-sız 140 metrelik upuzun katlar. 15 yıldır boş duran bu mekân yaklaşık bir ay önce, 25 Mart’ta ‘geri kazanılmış’. Bu yeni squat girişimi Rog’u bir sosyal merkez ve etkinlik mekânı olarak kurmaya başlamış hemen. Bağımsız programların gerçekleştirilebileceği bir mekân özlemiyle yola çıkılmış. Rog’a işgali gerçekleştiren grup çeşitli alanlarda çalışan çok sayıda bireye ve gruba Rog’u açmış. Kolektif yatay kullanımlar için her türlü öneri ele alınmış.
Rog’un açılışına destek olmak için Antonio Negri Ljublajana’ya gelmiş. Aktivistler arasında İmparatorluk’un ve diğer Negri kitaplarının çevirmenleri de yer alıyor ve böyle bir dayanışma organize edilmiş.
Harabe durumdaki Rog binası çok sayıda gönüllü tarafından her gün biraz daha onarılıyor. Mahallelilerin de katıldığı toplantılarla bu fabrika binasının en iyi nasıl değerlendirilebileceği tartışılıyor sürekli. Örneğin mahalleli, çocukların oynayabileceği bir alan talep edebiliyor içerde. Ya da bir bowling oynama mekanı. Sanatçılarla siyasi aktivistler birarada hareket etme deneyimini yaşıyorlar. Rog’da şimdiden kendine atölye mekanları oluşturmuş, harıl harıl çalışan çok sayıda sanatçı ve çeşitli faaliyetler düzenleyen çok sayıda akti-vist mevcut. Bağımsız bir kamusal mekân inşası olarak görülüyor ve farklı perspektiflerden beslenerek yoluna devam ediyor.
Rog fabrikasını ne kadar ellerinde tutabilecekleri belli olmasa da şimdilik sahibi oldukları bu mekânı nasıl kullanacaklarını tartışıyorlar. Bir mekânın kendi kaderini tayin hakkı sürekli kurulan açık meclislerle yürütülüyor. Çeşitli siyasi eylemlerin tasarımı ve tartışılmasından politik olmayan filmler festivali veya lezbiyen filmler festivali için dileyen herkesin katılabildiği açık seçme gösterimlerine kadar uzanan geniş bir yelpaze sözkonusu.
Örneğin Fransa’daki son öğrenci eylemlerinde yer almış bir aktivist, fotoğraflarla da desteklenmiş bir konuşma yapıyor ve ardından bu birinci el tanıkla olaylar tartışılıyor. Veya Yeni Politik Hareketler ve Pratikler konulu workshoplarimn bir parçası olarak Hindistan’ın önemli internet ve yayın hareketi http://www.sarai.net adına Ravi Sundaram bir konuşma gerçekleştiriyor.
Rog, Ljubljana şehri için önemli bir deneyim, o şehirde yaşayan ve piramidal siyaset ve kültür yapılarından bağışık bağımsız oluşumların özlemini çeken herkes için önemli olduğu gibi süreç içinde içine çektiği öğelerle de kritik. Öte yandan, her yerde mekânların yatay kullanımına, çoğalmasına, canlanmasına, bağımsız serüvenlerine ihtiyaç var. Bu açıdan Rog gibi yerlerdeki deneyimlerle iletişim halinde olmak, birarada olmak, başka yerler ve mekânlar için de hayati.
Birgün yazı 59 — 1 Mayıs 2006
http://sureyyyabirgun.blogspot.com/2006/05/baimsiz-meknlar-kurma-birgn-yaz-59-1.html
No comments yet.
-
Archives
- August 2011 (1)
- June 2011 (9)
- May 2011 (23)
- April 2011 (3)
- March 2011 (27)
- February 2011 (24)
- January 2011 (39)
- December 2010 (12)
- October 2010 (10)
- September 2010 (10)
- August 2010 (21)
- July 2010 (12)
-
Categories
- anti-endustriyalizm
- anti-kapitalizm
- anti-otoriter / anarşizan
- antinükleer
- antropoloji, arkeoloji
- bu topraklar
- e-kitap
- eko-savunma
- ekokoy – permakultur
- ekoloji
- ekolojist akımlar
- ekotopya heterotopya utopyalar
- ezilenler
- gorsel
- iklim
- isyan
- kadın ve doğa / ekofeminizm
- kent yasami
- kir yasami
- komünler, kolektifler
- kooperatifler vb modeller
- ozyonetim
- savaş karşıtlığı
- sistem karsitligi
- somuru / tahakkum
- Su
- sınırlara hayır
- tarim gida GDO
- türcülük, doğa / hayvan özgürlüğü
- totoliterlik / otoriterlik
- tuketim karsitligi
- Uncategorized
- yerel yönetimler
- yerli – yerel halklar
- yeşil kapitalizm
-
RSS
Entries RSS
Comments RSS
Leave a Reply