ecotopianetwork

Anarşizm Ne Değildir? Liz Highleyman

Anarşizmin ne olduğunu anlatma çabasında anarşizmin ne olmadığını incelemek yararlı olacaktır:

Komünizm: Pekçok anarşist komünalizm ve kolektivizm kavramlarına değer verse de, yakın zamanda çöken komünist totalitarizmi reddeder, ya da daha doğru bir ifade ile Marksist-Leninist komünist devleti. Marksistler ve anarşistler arasındaki 1870’lerde başlayan kopmanın nedeni Marksistlerin farklı bir isim altında otoriterizmi yaşatma çabalarıdır. Marksist-Leninist gruplar, anarşistlerin anti-otoriter ve bireylere azami özgürlük ilkelerini tamamen ihlâl eden öncü parti ve proleteryanın diktatörlüğü kavramlarına geleneksel olarak önem verirler. Geleneksel Marksizm devletin zaman içinde yok olacağını tahmin etse de, komünist rejim uygulamalarında tekrar tekrar gördüğümüz gibi devlet gücü üzerinde yoğunlaştırmakta ve onu oluşturanlar ise baskı ve kendi konforlarına düşkünlüğe saplanmaktadırlar.

Hürriyetçiler: Hürriyetçiler sık sık anarşistlerle karıştırılırlar, aslında pekçok açıdan örtüşmektedirler. Her ikisi de bireysel özgürlük ve devletin yokedilmesi konularına önem verirler. Hürriyetçilerin pekçoğu birincil önceliği bireye verir, ve bilinçli kendi çıkarını düşünme ilkesine dikkat çekerler. Pekçok anarşist ise karşılıklı yardımlaşma ve topluluğun tüm üyelerinin durumunun iyileştirilmesi üzerinde yoğunlaşırlar. Hürriyetçilik özellikle ekonomik bakış açısından ele alınabilir; müdahale edilmeyen serbest piyasa kapitalizmine azami değer veren hürriyetçiler (hatta bazı taraftarları kendilerini anarko-kapitalist olarak adlandırırlar), özel mülkiyetin korunması uğruna güç kullanılmasına olumlu bakarken, kişisel iktisadi kazancın azamileştirmesi çabasını engelleyen her türlü hükümet müdahalesine karşı çıkar ve aynı zamanda ekonomik (yani parasal) olmayan her türlü değeri de gözardı ederler. Hürriyetçiler bir yandan anti-devletçilik taraftarlığı yaparken, diğer yandan ise bir çok diğer tahakküm ve hiyerarşi biçimine karşı çıkmazlar (hürriyetçi felsefede her zaman “en iyi olan var olur” ya da “ekonomik olan doğru olandır” gibi bir melodi duyulur); bu nedenle de toplumsal güç ilişkilerini, özellikle de ekonomik olanları, radikal bir şekilde değiştirmeyi amaçlamazlar. Anarşistler ise her zaman daha fazla toplumsal bakış açısını temsil ederler ve zenginin oransız bir şekilde fayda sağlayıp, daha az başarılı olanın aşırı zorluklarla karşılaştığı herhangi bir sistemi yıkma taraftarıdırlar. Anarşistler bireysel teşebbüs, zekâ ve yaratıcılığa önem verirken; aynı zamanda da bu bahsedilen niteliklere daha az ölçüde sahip olanlara da saygılı ve adaletli davranılması gerektiğini savunurlar. Nesnelciler01 ise hürriyetçilerin aşırı bir şeklini temsil ederler. Hürriyetçi Parti seçim sisteminin reforme edilmesini, narkotik yasalarının kaldırılmasını ve hükümet düzenlemelerinin azaltılmasını gibi konuları savunan nispeten ılımlı bir oluşumdur. Hürriyetçilerin pekçoğu aslında “minanarşist”lerdir, yani asgari ve müdahaleci olmamak koşulu ile bir çeşit hükümetin varolması gerektiğini savunurlar. Anarşist bir toplumda ne tip bir ekonomik sistemin var olacağı sorusu ise cevapsız kalır. Bazı anarşistler her türlü sermaye ve piyasa ekonomisinin yıkılması gerektiğini savunurken, bazıları ise piyasa ekonomisi içinde tam katılımcı demokrasi ve işçi sahipliğini geçerli kılan bir sistemi tercih ederler; keza diğer bazı anarşistler ise çeşitli ekonomik sistemlerin birbirleri üzerine hakimiyet kurma eğilimine sahip olmadıkça bir arada var olabileceğini savunurlar.

Liberalizm: Bu ülkede[ABD’de] süregelen siyasi kavramlar anarşizmi solculukla, ve solculuğu liberalizm ile eş tutmaktadır. “Sol” kavramı 1990’larda oldukça sorunsal bir kavram haline gelmiştir, çünkü bugün mevcut olan modern siyaset geleneksel sol (liberal) / sağ (muhafazakâr) çeşitlemelerinin dışına düşmektedir. Anarşistlerin pekçoğu “ilerici” amaçları savunmakla beraber, bu anarşizme geleneksel siyasi yelpaze içinde yer verilmesini gerektirmez. Bazı teorisyenler bunu, ekonomik otoriterizmin ve toplumsal otoriterizm derecelerinin yatay ve düşey eksenleri oluşturduğu bir matriks içinde ifade etmeye çalışırlar; yani genellikle ekonomik liberalizmi savunanların toplumsal liberalizme karçı çıktığı, ya da tam tersi durumun olduğu bir durumu ifade ederler. Modern ilerici siyaset büyük ölçüde “politik bir kimlik” kavramı etrafında şekillenmiştir; yani asli ilgi ve işbirliği ırk, cins gibi temellerde şekillenir. Halen anarşistlerin büyük bir kısmı da aslen siyasal kimlik üzerinde şekillenmelerine rağmen, daha ayrıntılı bir anarşist felsefe insanların artık bu tip sınıflandırmalara gereksinimlerinin olmayacağı bir geleceği amaçlar. Liberaller mevcut sistemin reforme edilmesini (oy verme, lobi faaliyetleri ve gösteriler düzenleme araçları ile) hedeflerken; anarşistler daha radikal bir tutum içinde, bütün bozulmuş kurumların yenilenmesini ve devlet müdahalesinin hiçbir biçimini içermeyen doğrudan eylem yolu ile daha insancıl bir sistemin oluşturulmasının gerekli olduğunu savunurlar. Anarşistler gerek evrimci gerekse devrimci değişikliklerin geçerli olacağını savunurken, toplumun yeniden düzenlemesini gerçek anlamda başarmak için hiyerarşik tahakküm ilişkilerinin nerede olursa olsun yok edilmesi gerektiğinin farkındadırlar; bu tarihsel olarak liberallerin öncelik verdiği bir konu değildir. Anarşistler bu güç ilişkilerinin bizzat kendilerinin (ister kapitalist ya da komünist, isterse demokratik ya da totaliter olsun) sorunun kökenini oluşturduğunun, ve bu nedenle de çözüm için bir temel olamayacaklarının farkındadırlar. Bazı anarşistler, küçük ve yerel gelişmelerin bile değerli olduğu inancı ile oy kullanma ve protestolara dayanan aktivitelerin içinde yer alsalar da, asıl olarak bunların ara basamaklar olduğunun, gerçek ve nihai değişimi başarmak için bunların ötesine geçilmesi gerektiğinin farkındadırlar.

Nihilizm: Nihilizmin “her şeye karşı” sloganının aksine anarşistler rasgele şiddet, yıkıcılık ve “her koyun kendi bacağından” düzensizliklerine karşıdırlar (ama her zaman bu tavır içinde olupta kendilerini anarşist olarak nitelendirenler vardır). Anarşinin kaos ile özdeş olduğu fikri talihsiz bir kavram yanılmasıdır, özellikle güce sahip olupta otoritenin düzeni sağlamak için gerekli olduğuna inananlarca yayılmıştır. Anarşistler etkin, organize ve adil bir toplumun hiyerarşik olmayan, merkezden idare edilmeyen ve katılımcı temeller üzerinde başarılı olabileceğini savunurlar.

Tartışılan Bazı Konular

Anarşistler pekçok konuda önemli ölçülerde birbirinden ayrılan görüşlere sahiptirler. Anlaşmazlık olan en önemli konulardan birisi bireye karşı toplum sorusudur. Bireysel anarşistler bireyin özgürlüğüne asli önemi atfederken, anarko-komünistler (ve anarko-sendikalistler) genel toplumsal grubun faydası üstünde yoğunlaşırlar; mutualistler [karşılıkçılar] ise bu ikisi arasında bir konumdadırlar. İdeal anarşist toplumda, toplumun ihtiyaçlarının içinde yer alan bireylerin özgür isteklerini ve kendi kaderlerini tayin etme haklarını engellemeden adil bir şekilde karşılanacağı ümit edilir.

Ekoloji ve teknoloji konuları da anarşist hareket içinde tartışmalı konulardır. Klasik anarşizmin görüşleri, geleneksel Marksizm’in bilim ve akılcılığın yeri hakkındaki değerlendirmelerine benzerlikler gösterir. Modern anarşistlerin pekçoğu da teknolojinin içsel olarak ne iyi ne de kötü olduğunu söylerler, ama teknolojinin onu kullananlar ve ondan etkilenenlerin yararına en iyi şekilde hizmet edebilmesi için, toplumsal sorumluluk bağlamında yakından incelenmesi ve dikkatle uygulanması gereğine dikkat çekerler. Bazı diğer günümüz anarşistleri ise teknoloji-karşıtı ve ekoloji-merkezli bir görüşü savunurlar (bunların en aşırı uçları ilkelciler ve yeni-Ludditecilerdir); onlara göre anarşist toplum sadece teknolojik ilerlemenin durdurulması ve daha ilkel, yerelleşmiş ve ekolojik olarak uyumlu yaşam biçimlerine dönülmesi ile başarılabilir.

Milliyetçilik konusu da yine diğer önemli bir konudur. Genel olarak anarşistler uluslararasılaşmanın savunucusudurlar (ya da buna milliyetsiz-lik de denilebilir); ve milliyetçilik ile vatanperverliği devletin insanları suni ayrımlara tabii tutarak, parçalayıp kendi gücünün arttırma çabasının bir ifadesi olarak görürler. Nüfusun düşük katmanları dünya çapında benzer sefillikler içinde yaşarken, ulus-devlet bir takım elit zümrelerin çıkarlarına hizmet için oluşturulmuş kurumlardır. Buna rağmen bazı anarşistler, sömürücü, yekpare imparatorluklar yerine otoriter olsa da küçük ölçekli bağımsız devletlerin var olduğu bir durumun tercih edilirliği temelinde, belirli ulusal bağımsızlık hareketlerinin desteklenmesi gerektiğini savunurlar (Orta Doğu’da Filistinlilerin çabaları, ABD’de siyah milliyetçiliği ve bastırılmış olan yerli topluluklar).

Liz Highleyman’ın 1988 tarihli “Anarşizm’e Giriş” makalesinden alınmış olup, Anarşist bakış tarafından Türkçe’ye çevrilmiştir.

 

February 16, 2011 - Posted by | anti-otoriter / anarşizan, sistem karsitligi, somuru / tahakkum

1 Comment »

  1. Hizli firsat!

    Biz uluslararasi islem iyi güvenilir, güvenilir. Bu firsati kaçirmayin lütfen, buraya gelecek 2014 yili dogru yatirim baslatmak için bir firsattir. % 100 emin ol daha fazla bilgi için e-posta MMV (vandamariana111@gmail.com) Sen garanti. Banka havalesi için çevrimiçi banka çok hizli ve güvenligidir, önümüzdeki 2014 yili dogru yatirim için bu firsati kaçirmayin. (Bir kelime bilge için yeterlidir)

    Eger tarim için bir kredi ihtiyacim var mi? Is için kredi? yapimi için kredi? Yatirim kredisi? Ögrenci kredi? Borç konsolidasyonu kredi? Bu bir firsattir, kullanimi ve yeni bir hayata baslamak. Daha fazla bilgi (mrsvandamariana@yahoo.co.uk) için e-posta MMV.

    Allah lonca tüm.

    M.M.V LTD.

    Like

    Comment by Vanda Maria Mmv | October 14, 2013 | Reply


Leave a comment